YE, SEV, DANS ET !
OKTOBERFEST, Münih
OKTOBERFEST
SERRA TÜKEL
20/10/2014
MÜNİH, Almanya
Salı sabahı Münih havaalanına indiğimde Eylül ayının son günü ve 16 gün süren Oktoberfest’in (Ekim Festivali’nin) de son haftasıydı. Başta Oktoberfest konusunda çok heyecanlı olmadığımı itiraf etmeliyim.
Heyecanım daha çok “Avrupa havası” almak, Münih’i gezmek ve festival bahanesiyle güzel biralar içmekti. Münihli bir arkadaşımdan ufak tefek tavsiyeler almıştım. Bana mutlaka bir “Dirndle” (Almanların Oktoberfest’te giydikleri geleneksel kıyafet) edinmemi söylemişti. Yok, canım!” dedim ve geçtim.
Sonra havaalanında Amerika ve Avustralya uçaklarından inen yolcuların üzerlerinde bu kıyafetleri görünce epey şaşırdım. Öncelikle okyanus aşırı bu mesafeyi sadece Oktoberfest için gelmelerine, sonra da yol boyunca o kıyafetlerle seyahat edecek kadar bu işi ciddiye almalarına :)
Oktoberfest Ne Zaman ve Nasıl Başlamış?
İlk olarak 1810 senesinde Kral Ludwig ile Prenses Teresa’nın evliliğini kutlamak üzere düzenlenen şenlik, zaman içinde Alman folk dansları, geleneksel Alman yemekleri, kostümleri ve pek tabii biraları ile cirosu 1 milyar Euro’yu aşan bir festival haline dönüşmüş. Bugün Almanya’nın pek çok farklı yerinde kutlanan festivalin, aslı ve en büyüğü Bavyera eyaletine bağlı Münih şehrinde kutlanıyor.
Her sene Münih Valisi’nin ilk bira fıçısına musluğu çakması ile resmi açılışı gerçekleşen Oktoberfest’e, 6 milyonun üzerinde ziyaretçi katılıyor, 7 milyon litre bira ve yaklaşık 200,000 Bavyera sosisi tüketiliyor.
Bu sene 181. kez düzenlenen Oktoberfest, tarih boyu 22 kez, farklı nedenlerle (savaşlar, kolera ve ekonomik bunalım, vs. ) iptal edilmiş. Oktoberfest bugün Münih’in merkezinde yer alan D’Wiesn diye adlandırılan ve Lunaparkı andıran geniş bir alanda kutlanıyor.
2014 Oktoberfest’ten İzlenimler
Ve geldik festival alanına. Tam bir panayır havası! Dönme dolaptan, atlıkarıncaya çeşitli oyunlar, oyuncaklar, ortada satılan abur cubur yemekler ve sağlı sollu konumlanmış "Tent" denilen çadırlar. Oktoberfest’in asıl olayı işte bu Tent’lerde yaşanıyor. Hepsinin kendine özgü karakteristik özelliklikleri olan bu tentlerin kimi daha geleneksel, kimi daha genç ve eğlenceli oluyor. Büyük Tent’lerin kapasiteleri 10.000’lere kadar çıkarken, küçük butik Tent’ler maksimum birkaç yüz kişi alabiliyor. Hepsinin ortak özelliği ise 1 litrelik bardaklarda buz gibi bira servisi olması, arka fonda yerel müzik gruplarının canlı performansları ile eğlenilmesi ve genç-yaşlı, yerli-yabancı farketmeksizin neredeyse herkesin geleneksel kostümler içinde olması. Bu arada Oktoberfest kostümlerinin fiyatları mağazalarda € 80'den başlıyor € 2000'lere kadar çıkabiliyor!
Tent’ler / Çadırlar
Eğlencenin merkezi Oktoberfest çadırları, 16 gün boyunca her sabah 10 sularında açılıyor ve akşam 11-12’ye kadar hizmet vermeye devam ediyor. 1 bardak bira yaklaşık her yerde €10’ya satılıyor. Popüler bazı çadırlara akşam saatlerinde ve de hafta sonları giriş oldukça zor olduğundan önden online rezervasyon yapılarak masa kapatılabiliyor.
Biz ilk uğrağımızı en geleneksel ve daha çok Almanların rağbet gösterdiği çadırlardan biri olan Augustiner Festhalle’ye yaptık. Bu çadırda Almanya’nın en eski bira imalathanelerinde ahşap fıçılarda üretilen Augustiner biraları, rustik bir atmosferde servis ediliyor.
İkinci durağımız Hofbräu-Festzelt’di (HB). Burası ise Almanların yanı sıra Amerikalı ve Avustralyalı turistlerin favorisi aynı zamanda da en eğlenceli çadırlar arasında yer alıyordu. 10.000 kişilik HB çadırının tavanlarından sallanan yeşil bitkilerden midir bilmem, ama yoğun insan kalabalığını hissettirmeyen ferah bir ortamı olduğunu söyleyebilirim.
Diğer bir popüler çadır ise Hackerbräu-Festhalle. Tavanı gökyüzü ve bulut desenleriyle kaplı olan bu çadır hem dekoru hem de ortamıyla Bavyeralıların ve turistlerin en çok ilgisini çeken çadırlardan biriydi.
Ve geldik "Royal Tent" (Kraliyet Çadırı) olarak da bilenen Käfer Wies'n Schänke'ye. Bugün belki misafirleri arasında kraliyetten kimse yok ama hala daha Almanya’nın ünlüleri ve elitlerinin çadırı olarak biliniyor Kafer's Tent. Diğer çadırlara göre kapalı alanı çok daha küçük ahşap bir kulübeden oluşuyor. Bahçesine girmek bile epey zor olabiliyor özellikle de haftasonlarında. Kapalı olan bölümde ise mutlaka rezervasyon isteniyor ve özel partiler yapılıyor. Kafer's Tent'in bir diğer farkı ise, bahçesinde bulunan P1 isimli barda bira harici votka, cin ile yapılan kokteyllerin de satılıyor olması.
Bu kadar alkol tüketilen bir ortamda eminim sizin de aklınıza iki konu geliyordur; Tuvaletler? Güvenlik ve İlk yardım? İkisinin de yanıtı; "Almanlar işi çözmüşler!". 10bin kişilik kalabalıklara rağmen çadırlarda tuvaletler gayet temiz ve 1-2 dakikadan fazla kuyruk beklemeden ihtiyacınızı giderebiliyorsunuz. Çadırlarda aşırı alkolden dolayı rahatsızlanan ya da taşkınlık yapanlara ise anında müdahele edecek ekipler her çadırın kapısında hazırda bekliyor.
Uzun lafın kısası, festival ve bira meraklılarının kaçırmaması gereken bir etkinlik Oktoberfest. Önümüzdeki sene gitmeye niyetlenenler için 2015 Oktoberfest takvimi de şimdiden hazır !
Biraz da Münih'ten
Keşfedilecek Semt : Glockenbach (Karaköy severler için Münih'in Karaköy'ü...)
Ögle Yemeği : Glockenbach
Kahvaltı : Loretta / Müllestrasse
Şık Akşam ya da Öğle Yemegi : Brenner Grill / Maximilian Strasse
Gece Klubü : P1
Görülecek Yerler:
English Gardens (NY Central Park'tan yüzölçüm olarak daha büyük 18. yüzyılda inşa edilmiş bir park)
English Gardens içinde yer alan ve dalga sörfü yapılan nehir uzantısını kaçırmayın!
Marienplatz
Maximilan Strasse
Nasıl Gidilir ?
THY, Pegasus ve Sun Express Havayollarının İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen'den tarifeli direkt uçuşları ile gidilebilir.
Münih'te düzenlenen Oktoberfest'e her yıl 6 milyonun üzerinde ziyaretçi katılıyor, 7 milyon litre bira ve 200,000 Bavyera Sosisi tüketiliyor!