YE, SEV, DANS ET !
EAST SIDE GALLERY, Berlin
YAZ, KIŞ BERLİN!
SERRA TÜKEL
20.01.2017
BERLİN/ ALMANYA
Altı aydır sürünen bu yazıyı, artık tamamlama niyetiyle bugün dördünce kez başlıyorum.
"Neden bu kadar süründürdün? ne olacak bir Berlin yazısı" demeyin. Hikayeyi baştan sona anlatacağım...
Berlin'e ilk gidişim yıllar evvel iş içindi. 2-3 günde az da olsa birşeyler görmüş, güzel yemekler yemiştim, ama şehrin karakterini pek anladığımı söyleyemeyeceğim.
Bu şehirle asıl tanışmamız 2016'da yaptığım iki seyahat sayesinde oldu. İlki, Haziran sonu - Temmuz başı Coldplay konseri içindi; ikincisini ise Aralık başında özel bir davet bahanesiyle gerçekleştirdim. Böylece Berlin'i yazıyla, kışıyla görmüş, yaşamış oldum.
Şimdi bu tarihlere geri dönüp bir de şöyle özetleyeyim. İlk seyahatim Atatürk Havalimanı patlaması ile 15 Temmuz darbe girişimi arasına denk geldi. İkincisi ise; Beşiktaş Stadı ve Berlin Noel pazarı patlamalarından hemen önceydi. Bu olaylar arasında ne zaman klavye başına otursam, ruh halim bu yazıyı tamamlamama müsade etmedi. Diğer yandan da, yarım kalan herşeyde olduğu gibi havada uçuşan kelimeler, paylaşılmayan tecrübeler benimle beraber zihnimde dolaştı durdu bunca zaman. Ve işte tekrar buradayım ve bu sefer bu yazının sonunu getirmeye kararlıyım! :)
Herkes Gider Berlin'e..
Berlin bu aralar Avrupa'nın trend şehirleri arasında zirveye oynuyor. Peki Berlin'i bu kadar cazip kılan nedir? Tarihi mi, doğası mı, yoksa gece hayatı ve eğlencesi mi?
Hepsi var aslında, ama bence şehrin son yıllarda popülaritesinin artmasındaki en önemli sebeplerinden biri genç, dinamik ve yaratıcı ortamı. Meğer Berlin bir süredir Avrupa'nın önemli start-up merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyormuş. Fikri olan, girişimi olan çantasını toplayıp Berlin'e yerleşiyor. Hal böyle olunca, şehrin havası ve mizacı da bu ortamdan etkileniyor.
Kafelerde free-lance çalışanlar, sokaklarda farklı milletlerden genç insanlar, sanatçılar, girişimciler, her muralin ya da kafenin önünde fotoğraf çeken bir Blogger Berlin'de rastlayacağınız tipik görüntüler arasında.
Berlin'in Türk mahallesi Kreuzberg de yaratıcı kesimin favori adreslerinden biri olmuş. Artık işçi kesimi ya da düşük gelirle bağdaştırılan bir yer değil; hatta en havalı kafe, bar ve restoranlar bizim mahallede toplanmış :)
Laf Kreuzberg'e gelmişken, Berlin'de görülecek yerlerden bahsedelim biraz..
Meğer Berlin bir süredir Avrupa'nın önemli start-up merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyormuş. Fikri olan, girişimi olan çantasını toplayıp Berlin'e yerleşiyor...
"
"
Berlin'de Nereye?
UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan ve içinde Bergama Müzesi'nin de yer aldığı Berlin Müzeler Adası, şehrin tarihi girişi Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı Müzesi, Sony Center binasının da bulunduğu Potsdamer Platz, Charlottenburg Sarayı ve Almanya'nın en eski hayvanat bahçesi Berlin Zoo, Berlin diyince ilk akla gelen turistik ve görülmeye değer yerler arasında sayılabilir.
Mitte
Etiler - Bebek
Kreuzberg
Karaköy
Neukölln
Beyoğlu - Galata
Kudamm
Nişantaşı ile Bağdat Caddesi karışımı
Prenzleur Berg
Cihangir
Özet olarak 2 saat 15 dakika kesintisiz süren muhteşem bir performans ve şov izliyoruz. Tadı damağımızda, müthiş bir mutlulukla ayrılıyoruz Lanxess arenadan.
Bu tecrübeyi yaşamak isteyen Queen hayranlarına Avrupa Turnesi’nin gelecek ayaklarını takip etmelerini kesinlikle tavsiye ederim.
http://www.queenonline.com/en/news-archive/queen-adam-lambert-european-tour-tickets-on-general-sale
“God Save the Queen!”
“Tanrı Queen’i Korusun!”